Kendi Caz Radyonuzu Oluşturun !

Lastfm.com.tr'yi bir çoğunuzun bildiğine eminim ancak bilmeyenler için bugün bu bilgi çok güzel bir hediye olacak... lastfm.com.tr ye girip üye olduğunuzda sevdiğiniz sanatçılardan bir liste oluşturuyorsunuz ve bu sanatçıların şarkıları karışık olarak çalmaya başlıyor...

İşin güzel tarafı siz sevdiğiniz sanatçıları sisteme girdikten sonra sistem size aynı tarzda seveceğinizi düşündüğü başka isimleri öneriyor ve dinlediğiniz müzik türü ne olursa olsun keşfetmediğiniz ya da daha önce adını duyduğunuz ancak dinlemeye fırsat bulamadığınız isimleri tek tek listenize eklemeye başlıyorsunuz ...

Radyonuzda ilk 50 şarkı ücretsiz...Daha sonra aylık 4 Dolar gibi bir ücret ödeyerek radyonuzu dinlemeye devam edebiliyorsunuz....

Ben de lastfm'i bilen ancak kullanmayanlardandım çünkü müziği bilgisayardan değil cd yi bizzat cd çalara takıp o şekilde dinlemekten keyif alan biriyim ancak bazen cd çalma şansımın mümkün olmadığı durumlar olabiliyor ve böyle anlarda da radyo voyage'ın web sitesinden faydalanıyordum ki mutlaka tavsiye ederim ancak lastfm de hem sevdiğiniz isimleri dinlemek hem de yeni keşifler yapmak müzik dinleme keyfimin çok daha heyecan verici bir hal almasını sağlıyor ...

Ben kendi radyomu oluştururken Jehan Barbur, Elif Çağlar, Jülide Özçelik, Amy Winehouse ,Rüfus Wainwright yazdım ve önerdiği isimler içinde daha önce adını duyduğum ama dinleyemediğim o kadar özel isimleri keşfetme şansım oldu ki artık sözü fazla uzatmaya gerek yok girin lastfm.com.tr ye ve başlayın keşfetmeye ...

Yeni keşiflerimden bir şarkı ile iyi geceler dileyerek ve bundan böyle daha sık görüşeceğimizi bildirerek huzurlarınızdan ayrılıyorum :)

Sevgiler
Gökhan Dumanlı
Yaşam Koçu ve İletişim Danışmanı

Sizden Gelenler 1

Gunaydin Gokhan Bey,

Umarım iyisinizdir.

Dun aksam Bios Bar’da konseri vardı Birsen Tezer’in. Bir sanatciyi canli performansta dinlemeden sarkilari anlam bulmuyor kesinlikle, bu bir kez daha kanitlandi… albumdeki sesi, sesinin yarisiymis meger, sesinin sonu yokmus gibi soyledi sarkilarini…

Ve nihayet ilk mailimde size cizdigim tablo da dun aksam vucud bulmus oldu. Kordon’da Amfora Balikcisi’nda yenen guzel bir aksam yemeginin ustune tarifsiz bir tatli gibi oldu konser. Bir yanda konserin verdiği haz, bir yanda baharin verdigi cosku, bir yanda da bugunun gunlerden Cuma olmasinin uzerimde yarattigi etkiyi siz tahmin edin artik.

Bios Bar’a gelince, ortamini sevdim. Gazi Kadinlar’da eski bir Rum evi. Zaten bayilirim o mimariye. Sicak salas bir yer… Ya benim ruh halimden ya da zaten guzel bi yer oldugu icin, cok sevdim… Iyi sanatcilar getiriyorlar. Izmir’e gelirseniz programini takip etmenizi oneririm.

Size de en az benimki kadar guzel bir gun dilerim.

Saglicakla kalin

Birgul



Merhabalar,

ne enerji dolu ne pozitif bir mail bu çok teşekkür ederim:)

Öncelikle o resmin vücud bulmuş olmasına çok mutlu oldum.

Bence ilkbaharın ilk günlerinde olması da ayrı bir güzel olmuş.

Bios Bar eski bir rum evi dediniz zaten şimdiden gitmek için can atar oldum.

Birsen Tezer zaten su gibi ...

Ben bu aralar iş güç telaşından bir şeyler yapamaz oldum mailinizi okuyunca hemen bu haftasonuna bir etkinlik araştırırken buldum kendimi :)

Harika bir haftasonu diliyorum.

Hep böyle güzel resimler çizin ve eylemleriniz hep böyle mutluluk versin.

Sevgilerimle

Gökhan Dumanlı
Yaşam Koçu ve İletişim Danışmanı

Türkiye'de Caz !

Bildiğiniz üzere bloğumuzun gündemini uzun zamandır 'Türk Cazı' oluşturmakta...

Öyle de devam edecek ...

Sizlerden çok güzel mailler alıyorum.

Ara ara bu mailleri de paylaşacağım...

Hatta sizden gelenler ve benim cevaplarımın yer aldığı özel bir bölüm oluşturacağım.

Bana her konuda soldaki iletişim bilgilerimden ulaşabileceğinizi bir kez daha hatırlatarak bugünkü yazımıza geçiyorum.

Bugünkü yazımı Türkiye'de Cazın gelişimine ayırdım ve exi26.com'un bu konu hakkındaki az ve öz paylaşımını sizlerle paylaşmayı uygun buldum.

Kendileri konuyu temel hatları ile çok güzel ele almışlar.

Sürpriz bir şarkıyı da yazımınızın sonuna ekledim ;)

Hayat fonunuzdan caz müzik eksik olmasın :)

Sevgilerimle,

Gökhan Dumanlı
Yaşam koçu ve İletişim Danışmanı


Türkiye'de Caz


Türkiye’de caz, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana çok popüler olmadıysa da saygın yerini korudu.

Çok partili döneme girilirken, Türk cazı da kendi ustalarını yetiştiriyordu: Solist Ayten Alpman, kontrbasçı Selçuk Sun, çok büyük bir davulcu Erol Pekcan, Hırant Lusigyan, Suheyl Denizci, İsmet Sıral, Sevinc Tevz…

İstanbul Bebek’te 306 adı altında Türkiye’nin ilk caz kulübü açıldı.

1960’larda Duygu Sağıroğlu ilk caz dergisini çıkarmaya başladı. Aynı yıllarda Okay Temiz, Maffy lakaplı Muvaffak Falay gibi müzisyenler Avrupa’da da kendini gösterdi. Ancak 70'lere doğru caz popüler kültüre yenik düştü.

Türk cazının en sönük yılları olan 70’lerde piyanist Emin Fındıkoğlu, daha sonra Türk popunun duayenlerinden olacak Arto Tunç ve Onno Tunç gibi iki müzisyenle ve Türk cazının devlerinden gitarist Neşet Ruacan ile bir topluluk kurdu. Taksim’deki "Fuaye" ise o yılların tek caz kulübüydü.

1973’ten beri İstanbul Müzik Festivali’nde caza her sene genişleyen bir bölüm ayrılmaktaydı. Bu dönemde Türkiye’yi dünya cazının çok önemli isimleri ziyaret etti: Miles Davis, Chick Corea, Keith Garret, Wyton Marsalis…

1985’te Bilsak’ta Neşet Ruacan ile gitarist Önder Foçan’ın topluluklarının ev sahipliğini yaptıkları ve Emin Fındıkoğlu’nun sanat yönetmenliğini yürüttüğü ilk caz festivali gerçekleşti (Bilsak Caz Festivali). Bu festival, İstanbul’un caz yaşamını 1989’a dek zenginleştirmiş oldu.

Yeni caz kulüpleri birer birer açılmaya başladı ve bu kulüpler yeni müzisyenlerin tanınıp benimsenmesine de olanak verdi...